30 Ağustos 2010 Pazartesi

Eğitim Şart

Ulusal medyada ne yazık ki eğitimle ilgilenen ve eğitimle ilgili yazılar yazan gazeteci sayısı az. Hatta "Düşünün bakalım, aklınıza kim geliyor?" desem hepiniz aynı ismi söylersiniz. Kendisi artık eğitim işinde uzman olarak görülüyor. "Tek" olduğu için, eğitimle ilgili yeni bir gelişme olduğunda ilk olarak onun sitesine bakılıyor, onun dedikleri kaale alınıyor. Bu gazetecimiz, aynı zamanda gençlerle ilgili, onlara söz hakkı verilen bir televizyon programı da yapıyor. Bu da sevilme oranını artırıyor haliyle.

Efendim, bu yaz bildiğiniz gibi sınav takvimi ve süreci çok çalkantılı ilerliyor. Ygs ve Sbs sonuçlarına tepkiler yağdı. Yerleştirmeler çok eleştirildi. Kpss ise malumunuz. Hala daha kopya iddiaları geçerliliğini koruyor. Atamalar yapılsa bile ne olacağı belli değil. Ösym, şu ana kadar Türkiye'nin en güvenilir kurumlarından birisi olmasına rağmen bu yaz maalesef bu güvenilirliğini kaybetti. Medya, Ösym'ye ve Ünal Yarımağan'a çok yüklendi. Hatta Ünal Yarımağan, olaylar durulunca istifa edeceğini bile açıkladı. Böyle bir ortamda malum yazarımız da her gün hükümeti, Ösym'yi, Meb'i, Yök'ü eleştiren yazılar yazdı. Bazen kendisiyle çelişti. Önce "Kpss iptal olsun" diye bas bas bağırırken, kendisine gelen maillerden sonra geri adım attı ve "Orta yol bulunmalı" dedi. Özellikle Kpss sürecinde yeni gelişmeleri bazen ilk onun sayfasından okumama rağmen, her gün "kopyala-yapıştır" eleştiri yazılarını okumaktan bıktım. Yine de iyi niyetinden şüphe etmedim. Herkesin "baktığı" bu ülkede belli ki iyi bir şeyler yapmaya çalışıyordu.

Lakin, önceki gün Meb, kendisine gelen eleştirilere yanıt verdi ve bir basın açıklaması yayınladı. Maalesef, bu yazarımızın "yanlış" bilgilerle velileri ve öğrencileri yanlış düşüncelere sevk ettiği yazıyor. Umuyorum malum yazarımız, bu basın açıklamasını köşesinde vererek bir cevap yazar ya da özür diler. Yoksa tüm yaz boyunca eleştirdiği kurumların durumuna kendisi düşecek.
Not: Basın açıklaması dün yayınlanmasına rağmen yazarımızdan daha bir açıklama gelmedi.

Buyrun basın açıklaması:
T.C
Milli Eğitim Bakanlığı
Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü

Basın Açıklaması

27.08.2010 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan “SBS’de yedek liste skandalı” başlıklı haberle ilgili olarak aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur;

Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü ‘Diyalog’ adlı köşesinde özetle Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Fen ve Anadolu Liselerine yapılan kayıt kabul işlemlerinde hatalı uygulama yaptığını, kontenjan açıklarının tartışmalı nakillerle doldurulacağını ima etmektedir. Ancak okullara ait kontenjan bilgileri ve yazarın köşesine yansıttığı veriler hiçbir şekilde doğruyu yansıtmamaktadır. Öğrenci ve velileri, yanlış bilgilerle endişeye sürükleyen söz konusu yazıyla ilgili olarak aşağıdaki bilgileri sunmaktayız.

1- Yedek kayıt dönemi için yazar İstanbul Erkek Lisesi’nin (İstanbul Lisesi) toplam 110 kontenjanının olduğunu belirtmektedir. Ancak, Bakanlığımızın daha önceden de ilan ettiği üzere bu sayı 180’dir.

2- Yine aynı lise için 1. ve 2. Kayıt döneminde 110 kontenjana karşın 163 kaydın yapıldığı ifade edilmektedir. Oysa ki 1. Kayıt döneminde bu okula 173 öğrenci kayıt yaptırmıştır. Ayrıca boş kalan kontenjanlar için kılavuzda belirtildiği gibi kayıt yapılmıştır. Buna göre; 7 öğrenci asil, boş kontenjan sayısının yüzde elli fazlasıyla 18 öğrenci yedek olmak üzere toplam 25 kişilik yerleştirme yapılmıştır.
Dolayısıyla okulla ilgili yazarın belirttiği “110 kontenjan sayısı, 163 kayıt, 17 boş kontenjan ve olması gereken 26” gibi rakamlarının tamamı hayal mahsulüdür.

3- Aynı şekilde toplam kontenjanı 240 olan Kadıköy Anadolu Lisesi’ne 1. kayıt döneminde 215 öğrenci kayıt yaptırmış olup, boş kalan 25 kontenjana, 25 asil, 38 yedek öğrenci yerleştirilmiştir. Burada da yazarın belirttiği 187 kayıt, 53 boş kontenjan 80 kişilik yedek liste rakamları gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır.

4- Yine aynı yazıda örnek verilen, Habire Yahşi Anadolu Lisesi’nin 270 kontenjanına karşılık, 1. yerleştirme sonucunda kayıt sayısı 230’dur. Bu nedenle, yazarın, nereden aldığı belli olmayan, 258 kayıt kurgusu üzerine oluşturduğu senaryo tamamen gerçek dışıdır. Okula kaydını yaptırmayan öğrencilerden doğan 40 boş kontenjana karşılık, kılavuz uygun olarak 40 asil, 60 yedek öğrenci yerleştirilmiştir. Bu okulda boş kontenjan sayısı okulun toplam kontenjanının yüzde onundan düşük olmadığı için yazarın belirttiği sayıda yerleştirme yapılması mümkün değildir.

5- Yeşilköy Anadolu Lisesi’nde ise, 90 kontenjana karşılık, 1. yerleştirme döneminde 77 öğrenci kayıt yaptırmış, 13 boş kontenjan için 13 asil, 20 yedek öğrenci belirlenmiştir. Bu okulla ilgili 10 boş kontenjan ve 15 yedek kayıt sonucuna nasıl ulaşıldığı da anlaşılamamıştır.

6- Yazarın sıkça işlediği Galatasaray Lisesi’nin kontenjan sayısı ise 100 olup, 1.yerleştirme döneminde 91 öğrencinin kayıt yaptırmasıyla 9 kontenjan boş kalmıştır. Bakanlığımız, 9 boş kontenjana karşılık 9 asil, 14 yedek, toplam 23 öğrenciyi bu boş kontenjanlar için kayıt sırasına almıştır.

Bugüne kadar yazdığı yazılar ve kullandığı başlıklarla veli ve öğrencilerimizi yanlış yönlendiren yazarın “MEB tarafından kuralların çiğnendiği, nakillerin şaibeli olduğu/olacağı” türünden ithamları hukuki açıdan değerlendirmeye açıktır.

Bakanlığımız her konuda olduğu gibi, Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sisteminde de, öğrencilerimizin haklarının en üst düzeyde korunması ve adil bir yerleştirme yapılması hususunda gerekli duyarlılığı göstermektedir.

Bu çerçevede, veli ve öğrencilerimizin bu türden maksatlı haberlere itibar etmemelerini rica ederiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Yazımızı konuyla alakalı bir hadisle bitirelim:
Kim bir din kardeşini (gizli işlediği veya tevbe etmiş olduğu) bir günah sebebi ile suçlarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder